Anksiyete Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yolları Nelerdir?

Toplum içerisinde yaygınlık kazanmaya başlayan ve psikolojik bir rahatsızlık olan anksiyete, kaygılanmanın ilerlemiş halidir. İnsanların doğasında bulunan kaygı, zaman zaman bir sınavda başarılı olmak için itici güç olduğu gibi bazen de karar vermeyi sağlayan oldukça gerekli bir duygudur. Gündelik hayatın içerisinde pek çok kere kaygı yaşayan insanların büyük bir kısmı bu duyguyu hafif ve bastırılabilir bir şekilde yaşamaktadır. Ancak bazı insanlar bu duyguyu bastıramayarak kaygılarının bilgilerinden ve düşüncelerinden daha önde olmasına izin verirler.

Dünya üzerinde anksiyete rahatsızlığı toplumların %18- 20’sinde görülebilmektedir. Kaygılanan kişilerde fiziksel, duygusal ve düşünce olarak büyük değişimler meydana gelir. Bu rahatsızlığın tedavi edilmemesi halinde insan hayatına büyük zararları olabilmektedir.

Anksiyete Nedir? Ne Değildir?

Anksiyete bozukluğu, kişilerin bir olay veya durum karşısında kaygılanması ancak bu kaygının aşırı, sürekli ve fiziksel olarak da belirtiler göstermesi anlamına gelmektedir. Gündelik kaygılar çoğu kişinin zihninde büyük bir yer kapladığından dolayı çoğu kişi anksiyete ne demek diye düşünmeden bu rahatsızlığa sahip olduğunu söyleyebilir. Aslında olaylar ve durumlar karşısında kalbin bir süreliğine hızlı atması, nefes alıp vermenin hızlanması ve vücudun kendini korumaya geçmesi durumu çoğu insanda normal seviyelerde seyretmektedir. Baş edilebilir ve bir süre sonra geçen bu kaygılanmaya doğal anksiyete denmektedir.

anksiyete-2

Doğal anksiyete görülen kişiler gündelik hayatta onlar için gerekli olan kaygı ile dürtülürken bir yandan da bu kaygı sayesinde sınavlarda başarılı olma, trafikte olası bir kazayı önlemek gibi faydalı işlerde yapmış olurlar. Doğal olmayan anksiyeteyse ortada henüz bir olay olmasa bile aniden başlayan, kontrol edilemeyen kaygılanma durumudur. Kaza yapacağını düşünerek bu durumdan kaygı duyan birinin araç kullanamaması ve trafiğe çıkarken hiçbir araca binmek istememesi olarak da örneklenebilen bu durumda kişi tavırlarını kontrol edemez. Aşırı derecede kaygılandığını bilen kişi istesede kaygılarını bastıramaz ve gündelik olaylarda dahi büyük sorunlar yaşar.

Anksiyetenin Belirtileri Nelerdir?

Anksiyete görülen kişilerde yaşanan belirtiler sadece psikolojik olarak ortaya çıkmaz. Vücutta ve kişinin düşüncelerinde de çeşitli belirtiler gösterebilir. Bu rahatsızlık, kişinin sosyal hayatında da gözle görülür sorunlar ortaya çıkarabilmektedir.

Anksiyetede yaygın olarak görülen belirtiler şunlardır:

  • Ortada herhangi bir durum yokken veya çok büyük bir sorun yokken dahi aniden kaygılanmaya başlama ve durumun çözümsüz olduğunu düşünmek.
  • Olaylar veya durum karşısında sakin olamamak ve sürekli endişeli, korkak ve panik halinde olmak.
  • Fiziksel olarak kalbin hızlı bir şekilde çarpması, hızlı nefes alıp verme, ağızda oluşan kuruluk hissi.
  • Midede bulantı ve baş dönmesi.
  • Vücudun soğuk soğuk terlemesi el ve ayaklarda uyuşma ya da karıncalanma hissi.
  • Çalışma hayatında bir türlü adapte olamama ve sürekli olarak konsantrasyon sorunlarının yaşanması.
  • Kasların sürekli gergin kalmasına bağlı olarak kramplar ve vücudun çeşitli bölgelerinde ağrıların oluşması.
  • Uyku sorunlarının yaşanması.
  • Yorgun ve halsiz olma durumu.
  • Olayları, kişileri ya da bilgileri hatırlamada güçlük çekmek.
  • Olaylar karşısında çok kısa sürede gerilmek ve endişeye kapılmak.
  • Karamsar bir ruh haline kapılmak ve sürekli olarak eskiden yaşanan kötü olayların akla gelmesi.
  • Bazı durumlarda kişinin korku ve endişe durumuna bağlı olarak titremeye ya da sallanmaya başlaması.
  • Toplum içerisinden kişinin kendisini soyutlaması, sosyal aktivitelerde bulunmak istememesi.
  • Karşısındaki insanlarla ne kadar konuşursa konuşsun anlaşılmayacağı düşüncesi.
  • Kişinin kendini değersiz ve umutsuz hissetmesi.
  • Kişinin olaylar karşısında diğer kişilerin söylediklerine odaklanarak olayın nasıl çözüleceğine dair düşüncelerden uzak durması.

Anksiyete kadınlarda daha sık görülen bir rahatsızlıktır. Bununla birlikte 30’lu yaşların başından itibaren daha sık rastlanmaktadır. Kişilerin hayatlarında tedavi sonrası yeniden görülebilen bu durum genellikle çocukluk döneminde yaşanan sorunlardan kaynaklanmaktadır. Bazı kişilerde anksiyete belirtilerinin birkaçı görülüyor olsa da bazı kişilerde bütün belirtiler yoğun şekilde görülebilir. Bu belirtiler kişinin çevresi tarafından kolaylıkla fark edebilir.

Anksiyete Neden Olur?

Nedeni tam olarak bilinmeyen anksiyete genellikle çocuklukta yaşanan olumsuz olaylar nedeniyle ilerleyen zamanlarda ortaya çıkabilmektedir. Kimi kişilerde ayrılık ya da travmatik bir olay sonrası ortaya çıkabilen bir durum olan anksiyete, bazı kişilerde ise hiçbir sorun yokken ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca yapılan bazı araştırmalar nedenleri arasında genetik yatkınlığın da bulunduğunu söylemektedir.

anksiyete-5

  • Çevresel Nedenler: Çevreden gelebilecek stres nedenleri anksiyeteyi tetikleyebilir. Kişilerin aralarındaki sorunlar, iş hayatındaki sıkıntılar, gündelik stresler bir süre sonra stres olmaktan çıkarak anksiyete halini alabilir. Kişinin çevresi tarafından uzun süre stres altında tutulması bir süre sonra ortada böyle bir durum yokken dahi aynı sorunu yaşamaya neden olacaktır.
  • Genetik Yakınlık: Eğer kişinin ailesinde veya akrabalarında anksiyetenin belirtileri görülmüşse bu durum genetik olarak kişide de anksiyetenin görülebileceği anlamına gelebilir.
  • Madde Kullanımı: Çeşitli yasa dışı ilaçların kullanılması nedeniyle beyin kimyasında oluşan sorunlar ve kişinin stres altında olduğunu hissetmesi bir süre sonra anksiyete olarak kendini gösterebilmektedir.
  • Beyin: Beyinde bulunan bazı kimyasalların dengesinin değişmesi sonucu anksiyete bozukluğu görülebilir. Beyindeki neropinefrin ve serotonin miktarındaki dengesizlikler anksiyete krizi geçirmeye neden olabilecek fiziksel bir sorundur.
  • Tıbbı Yan Etkiler: Farklı hastalıklar nedeniyle kullanılan ilaçların yan etkileri sonucu anksiyete durumu yaşanabilir. Ayrıca bir hastalığa bağlı olarak görülen bazı belirtiler dikkate alınmadığında zamanla anksiyeteye dönüşebilmektedir.
  • Yaşam Tarzı: Bazı kişilerin uzun süre dışarı çıkmaması, sosyal hayattan uzak olması, hareketsiz geçirilen zamanın fazla olması, sürekli acı verici olayların veya alışkanlıkların edinilmesi de anksiyeteyi kaçınılmaz hale getirebilmektedir.
  • Hamilelik: Kadınlarda hamileliğin istenmemesi ya da hamileliğin ve doğumun çok zor olduğuna dair kanılarda bulunulması anksiyeteye neden olabilir.
  • Sevilen Birinin Kaybı: Anksiyete ayrılık durumlarında daha sık ortaya çıkmaktadır. Sevilen birinden ayrılma veya bu kişinin ölümü kişilerde yalnızlık ve anksiyete gibi sorunlara neden olabilmektedir.

Anksiyete rahatsızlığı çocukluk dönemi ile oldukça büyük bağlantılara sahip bir durumdur. Bu dönemde yaşanan ayrılıklar ilerleyen zamanlarda anksiyete olarak ortaya çıkabilmektedir. Anne ve babası ayrılan veya sevdiği ortamdan ayrılan çocuklarda ilerleyen yaşlarda anksiyetenin görülme oranı artabilmektedir. Çocukluk döneminde fiziksel ve cinsel istismar yaşayan bireylerin büyük bir kısmında da anksiyete krizlerine rastlanabilmektedir. Ayrıca çocukların ve genç bireylerin stresli bir ortamda büyümeleri de anksiyete nedenleri arasında sayılmaktadır.

Anksiyete yukarıda bulunan nedenlerin bir veya birkaçının bir araya gelmesi ile ortaya çıkabilecek bir durumdur. Fakat bazen hiçbir neden yokken de görülebilmektedir. Dış uyaranlara gerek kalmadan kişinin kendi içerisinde tuttuğu sıkıntılar nedeniyle de görülebilir.

Anksiyete Tedavisi Nasıl Yapılır?

anksiyete-4

Anksiyete tedavisi için öncelikle bu hastalığın teşhisini yapmak gerekmektedir. Teşhis için uzman hekim tarafından fizik muayene, kan tahlilleri ve anksiyete testi gibi yöntemler kullanılabilmektedir. Bir kişide anksiyete sorunu olduğuna dair tanıda bulunabilmek için şu özelliklerin bulunması gerekir:

  • Endişe ve kaygı halini yenmekte güçlük çekmek.
  • Son altı ay içerisinde en az 3 kere anksiyete belirtisi göstermiş olmak.
  • En az son 6 ay içerisinde oluşan bir durum veya olay karşısında aşırı endişeli ve kaygılı olma halini yaşamış olmak.

Sizde buraya tıklayarak anksiyete testi yapabilirsiniz.

Fizik muayene esnasında uzman hekim kişinin kaslarını kontrol ederek gerginliğine bakabilir. Sinirli, huzursuz, uykulu ve yorgun ruh halinin de gözlemlenmesi tedavi için önemli bir ayrıntı olmaktadır. Doktorun hastanın hikayesini doğru bir şekilde dinlemesi ve anksiyete nedeniyle okula gitmeme, iş hayatından uzaklaşmak isteme gibi durumları not etmesi gerekecektir.

Kişinin daha önce travmatik bir olay yaşayıp yaşamadığı, ailesinde böyle bir sorunun bulunup bulunmadığı ile ilgili olarak yapılacak olan araştırmaların not edilmesi halinde tedavide izlenecek yol daha kısa sürede belirlenebilir.

Anksiyetenin tedavisinde bireyler eğer uyarıcı madde veya alkol gibi ürünler kullanıyorsa bunlar kullanılmamalıdır. Bu dönemde ayrıca psikolojik ve tıbbi destek alınabilir. Anksiyetenin tedavisinde en önemli yöntem hasta ile uzman hekimin arasında yapmış oldukları terapilerdir. Kişiler bu terapilerde kaygıları ile yüzleşerek aslında tedirgin olacak bir durum olmadığının farkına varabilir.

Beyinden gelen sorunların çözümlenmesi amacıyla tedavide ilaç kullanılabilir. İlaçların düzenli bir şekilde alınması ve doz ayarlamalarının yapılması gerekir. Hekimler genellikle anksiyete bozukluklarının giderilmesi için antidepresan ilaçlar ve benzodiazepin içeriğe sahip ilaçlar reçete edebilmektedir. Kullanılan ilaçların yetersiz olduğu durumlarda ek ilaçlar da kullanılabilir.

İlaç tedavisi yanında kişiler tedavi boyunca sakinleşecek ortamlarda bulunarak stresli ortamlardan uzak durmaları gerekmektedir. Bunun yanında gevşeme hareketleri yapma gibi kendi kendine tedavi yöntemleri de uygulanmaktadır.

Anksiyete bozukluğunun tedavisi tek başına hasta tarafından gerçekleştirilecek bir durum değildir. Bu nedenle hastanın çevresindeki kişilerinde hastaya destek olmaları gerekir. Ayrıca sadece hastanın uzman bir psikologdan yardım alması yeterli değildir. Hastanın çevresindeki kişilerinde hastalığın tedavisinde neler yapabilecekleri ile ilgili olarak bilgi almaları gerekir.

Bir önceki yazımız olan Hazımsızlık Neden Oluşur? Sebepleri Ve Tedavisi. başlıklı makalemizde hazımsızlığa etki eden etkenler ve mekanik sindirim hakkında bilgiler verilmektedir.

Yorum Yap