Beynin Gizemi Ve İnsana Oyunları

“Beynin gizemi ve insana oyunlarına” geçmeden önce beynimizin tam manasıyla çözülüp çözülmediğini araştırmak gerekiyor.

Beynin Gizemi Tam Manası İle Çözüldü Mü?

Beynin-Gizemi-5

Bilim adamları çok uğraşmalarına rağmen şu anda hala beynimizin tamamını çözmüş değiller. Günümüzde insan beyninin yapabildiklerinin sınırı henüz çizilebilmiş değildir. Hala beynimizin birçok yeri nasıl çalışıyor diye birçok araştırmalar var. Bilim adamları, beynimizin çalışma prensibi, yüzde kaçını kullanabildiğimiz ve beynimiz ile neleri yapabileceğimiz üzerine tarihten günümüze pek çok bilimsel makaleye imza atıyorlar.

Şimdiye kadar yayınlanan tüm bilimsel makaleler birlikte değerlendirildiğinde, beynin çalışma sistemine dair karanlıkta kalan bazı noktaları aydınlatmayı başarsalar da, yine de beynin gizemi tam olarak çözülebilmiş değil. Beyin, insanlık için hala tam anlamı ile çözülemeyen bir bulmaca. Uzmanlar çok çalışsa da söylenen bilgilere göre, hemen hemen hiçbir zaman beyin tam manası ile çözülmüş olunmayacak gibi olduğu söyleniyor.

Beyin ve Hafıza Arasındaki Bağlantı Sırları

Beynin yapısı ve yapabildikleri insanlık için beynin gizemi başlığı altında keşfedilmeyi bekliyor. Çünkü bu keşfin başlangıcı insanlık tarihi kadar eski ama geleceği ise sonsuz. İnsanoğlu yaşadığı sürece bu keşifler devam edecek. Yeni elde edilen bulgular hiç bilinmeyenlerin önündeki kilidi açacağa benziyor. Yaklaşık olarak 200 milyar hücre içeren beyin, yetişkin bir insan beyninde 2,5 milyon GB hafızayı sembolize ediyor. Bu demek oluyor ki yaklaşık 300 yıl süren bir film kapasitesi. Hafıza kartı dolduğu zaman daha fazla fotoğraf kaydedemeyen akıllı cihazların aksine beynin kaydetme kapasitesi hiç bitmiyor.

Beynin kaydetme kapasitesi net olarak ölçülemediği gibi sınırlanamıyor da. Hafızası ile inanılmaz şeyler başaran insanlar düşünüldüğünde, bilişsel becerilerinin geliştirilebildiği gibi sonuçlar insanların karşısına çıkıyor.

Nöronların, bir birim hafızaya denk geldiği varsayımında beynin tümü ile dolması gerekirdi. Bu nedenle araştırmacılar, hafızanın nöronlar arasındaki bağlantılarda oluştuğuna inanmakta. Her nörondan çıkan ağ şeklindeki bağlantılar, binlerce başka sinir hücresine ulaşıyor. Hafıza kapasitesi ise bu bağlamda büyük bir artış göstererek tonlarca alan açılmasına yol açıyor.

Beynin Gizemi Ve Beynin Farklı Yapısı

Beyin, yapılan araştırma sonuçlarına göre vücut ağırlığımızın sadece yüzde 2’sini oluşturmaktadır. Vücut ağırlığımızın yalnız yüzde 2’sini oluşturan ama, vücudumuzu yöneten ana komuta merkezi olan beynin %69-85’lik bir kısmı sudan oluşmaktadır. Beyne dair merak edilen bir diğer hususta beynimizin vücudumuzun potansiyel enerjisinin yüzde kaçını harcadığıdır. Bu konuya ilişkin olarak beynin tüm enerjimizin %20 sini harcadığı tespit edilmiştir.

Beynin büyüklüğü ile zeka arasındaki bağlantı hep incelenmekte olan konular arasındadır. Albert Einstein’ın beyninin 1230 gram olduğu düşünüldüğünde, beynin büyüklüğü ile zeka arasında direk bir bağlantı olmadığı görülmektedir. Milyarlarca sinir hücresi ve bu hücreler arasında olan yüzlerce trilyon bağlantı ile beynin gizemi daha da karmaşık bir hal alıyor. Hücrelerin yoğunluğu, aralarındaki bağlantı ve beyinde yer alan kıvrımların miktarının önemi ise zekayı artıran kriterler olarak genel kabul görüyor.

Hayal Kur Ki Gerçekleştir, Pozitif Düşün Ki Mutlu Ol

Beynin-Gizemi-2

Beyin, ortalama 1300-1400 gram ağırlığı ile hakkında düşünülenleri her daim yenileyen ve çoğu zaman bizleri şaşırtan bir organ. Bu şaşırtmalarda akıl oyunları ve akabinde insana yaşattıkları önemli bir paya sahip. Beynin bizlere sunduğu düşünce gücümüz ile hayallerimizi çoğu zaman gerçekleştiriyor ya da hayal kırıklıklarımızı pozitif düşüncelerle kısa sürede telafi edebiliyoruz.

Cinsiyete Bağlı Değişik Beyin Özellikleri

Kadın beyni ile erkek beyninin farklı olması yine beynin insanoğluna sürprizlerinden biri. Doğum öncesi başlayan bu farklılık yaşlılık dönemine kadar değişmiyor. Erkelerin beyin ağırlığı kadınlara nazaran yaklaşık olarak 100 gram daha fazla. Ağırlıktan ziyade işlevsel fark daha ilgi çekiyor. Kadınların, sosyal tanıma ve hafıza becerileri ve dil yetenekleri üstün. Erkekler ise hareket özellikleri ve uzaysal algılama özellikleri ile daha gelişmiş bir düzeyi temsil ediyorlar.

Yapılan yeni bir araştırma, erkek ve kadınlar arasındaki farkların ilk defa sahip oldukları değişik beyin yapıları ile beyindeki sinir bağlantılarıyla açıklanabileceğini ortaya çıkardı. Bu araştırma beynin çalışma sisteminin cinsiyete göre gösterdiği değişiklikleri aydınlatması bakımından, akıllardaki soruları bir nebzede olsa cevaplaması bakımından önem kazanıyor.

Ağrıyı ve Acıyı Hissetmeyen Bir Organ: Beyin

Nöroloji uzmanlarının net olarak ifade ettikleri az bilinen bir gerçek var. O da beynimizin ağrı ve acıyı hissetmemesi. Peki o zaman baş ağrısı nedir? Ya da niye baş ağrısı denir? Tüm bu sorulara verilecek cevap, baş ağrısının temelde beynin etrafındaki damar ve sinir benzeri ağrıya duyarlı yapılardan kaynaklanmasıdır. Beynimizin acıyı hissetmemesinin bilimsel sebebi ise beyinde acı reseptörlerinin mevcut olmamasıdır.

Beyne Dair Şaşırtan Bir Gerçek

İnsanların beyinlerinin sağ veya sol tarafını kullandıkları çoğunlukla yanlış bilinen gerçeklerden biridir. Çünkü komplike bir organ olan insan beyni çalışırken sağ ve sol lobu birlikte çalışmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken püf noktası, yapılan aktiviteye bağlı olarak beynin sağ veya sol tarafının daha yoğun bir şekilde kullanılmasıdır. Beynimizin sağ tarafını yoğun olarak kullanırken sol tarafı ise çalışmasına devam etmektedir.

Halüsinasyon Duyanlar Neden Genellikle Erkek Sesi Duyarlar?

Bu sorunun cevabı yine beynin gizemli dünyasında yanıt buluyor. Beyin, erkeklerin konuşmasını kadınların konuşmasına kıyasla daha iyi anlamaktadır. Kadın ve erkek sesleri beynin değişik alanlarında işlenmektedir. Kadınların sesleri yüksek ve geniş bir frekanstadır. Müzikal özellik gösterir.

İnsan beyni bir kadının ne dediğini anlayabilmek için ek kaynaklar kullanarak sesi çözer. Bu sebeple halüsinasyon duyan insanlar çoğunlukla erkek sesi duymaktadır.

Beyin Bir Kas Gibi Çalıştırılabilir

Beynin-Gizemi-3

İnsanoğlu nasıl sürekli hareket halinde olunca daha zinde daha sağlıklı oluyorsa, nasıl kol kaslarımızı sürekli ağırlık çalışma ile güçlendiriyorsak beynimizide güçlendirmek mümkün. Yaşlı insanlar hep aklım almıyor diyorsa, gençlerde zihin ve akıl oyunları ön plana çıkıyorsa, bunun sebebi beyni sürekli çalıştırmak ve zinde tutmaktan geçiyor. Yaşlılar günde yaklaşık 10 tane bilmediği kelime öğrense bu sayede beyinlerinin hızlandığını, akıllarının aldığını hissetmiş olacaklardır.

Oruç Tutan İnsanlar Acıkmıyor Mu?

Hayatında 1 kere dahi oruç tutanlar bu olaya tanık olmuştur; Normal açlık seviyesi olarak insan 5-6 saatlik bir süre içinde acıktıklarını hissedebilirler. Ancak oruç tutan insanların acıkmaları 12-14 saate kadar çıkabiliyor. Bu saatler arasında iftar saati diye adlandırılan yemek saatine odaklanan beyin o saatte acıktığını hissetmiyor. O gün 12 de acıkıyorsa, oruç tuttuğu için o saatte yemek yiyemeyeceğinden beyin ona acıktığını hissettirmiyor. Beyin acıkma saati ve zamanı ona göre hesaplıyor ve açlık hissini ancak yıkabileceği, yani İftar diye nitelendirilen saate kadar geciktirebiliyor. Bu beynin gizemi, bu olayların üstüne düşündükçe açıklanabiliyor.

Düşünerek İnsan Zayıflayabilir Mi?

Beynin-Gizemi-4

Yapılan bir araştırmada insanoğlu zihninden koşu ya da mekik gibi sporlarla uğraştığını düşünürse zayıflayabileceğini tespit etti. Başka bir örnekte de, şu anda beyninizden, bir limonun suyunun ağzımıza değdiğini düşünün. Bunu düşündüğünüzde vücudumuzda sanki limon yemiş gibi bir ekşimen meydana geldiğini göreceksiniz. Aslında bu zihnin bize yaptığı bir oyunundan ibaret.

İnsan en mutsuz olduğu bir zamanda bile zihin oyunları sayesinde mutlu olabiliyor. Nasıl mı? Şimdi başlayalım; Şu anda dünyaya ait ne varsa hepsini bir kenara bırakın. Hiçbir şey düşünmeden sadece şunları düşünün. Dünyaya ait hiçbir dert, tasa, sıkıntının olmadığı, bunların aksine huzurun, mutluluğun bir adada olduğunu düşünün. Bu adada bol oksijen, temiz hava, etrafında dolaştığınız güzel bir göl düşünün. Bu derin düşünme az da olsa sizi içinde bulduğunuz olumsuzlukları bir tarafa bırakarak şu anki haliniz de bir huzur oluşturmuştur. Bu ve bunun gibi düşünme ile huzuru yakalamak mümkün.

Buraya tıklayarak İNSAN BEYNİNİN BİLİNMEYEN GERÇEKLERİni de okuyabilirsiniz

Yorum Yap