Meme Kanseri Rehberi

Meme Kanseri Nedir?

Memede süt bezlerinde üretilen sütün Meme başına taşınmasını sağlayan kanallar bulunmaktadır. Bu kanallarda bulunan hücrelerde farklı sebeplerden ötürü tümör hücreleri oluşabilir. Meme kanseri bu şekilde oluşur.

Meme Kanserinin Belirtileri

Hepimizin bildiği gibi kanserde erken teşhis önemlidir. Kanser başlı başına ölümcül bir olay değildir. Ama oluşan belirtileri görmeyip ya da dikkate almayıp ilerlemesini beklemek ve doktora gidip muayene olmamak en önemli problemdir. Eğer gördüğümüz belirtileri ciddiye alıp erkenden doktora başvurursak tedavi süreci daha kısa olur. Aynı zamanda da iyileşme oranını arttırır.

Özellikle Meme kanserinde maalesef ki erken teşhis zor olabilmektedir. Çünkü kitlenin fark edilebilir bir hale gelmesi epey bir zaman almaktadır. Hatta bazı hastalarda birazdan söyleyeceğimiz belirtilerin hiçbiri gözükmemekte ve yalnızca mamografi sırasında fark edilebilmektedir.

meme-kanseri-5

 

Öncelikle Memenizi düzenli bir şekilde belli aralıklarla kontrol etmenizi, elle kendi muayenenizi yapmanızı öneririm. Eğer anormal bir durum olursa düzenli yaptığımız kontroller sayesinde belki de erken teşhis edilmiş olur. Peki, Meme kanseri belirtileri nelerdir?

Belli başlı belirtiler vardır. İlk olarak Memenizde elle dokunduğunuzda Memede ya da koltuk altında elinize bir şişlik, sertlik geliyorsa bunu dikkate almanız gerekir. Eğer birkaç gün içinde bu şişliğin geçmediğini fark ederseniz lütfen doktorunuza başvurunuz.

meme-kanseri-2

İkinci olarak Meme başınızdan akıntı geliyor olabilir. Bu akıntı şeffaf da olabilir kanlı da olabilir.

Üçüncüsü Memenizde şekil bozukluğu olabilir. Eğer Memenizde çökme ya da içe doğru çekilme fark ederseniz bunu ciddiye almalısınız.

Dördüncü olarak Meme başındaki ciltte değişiklikler olabilir. Deride soyulma ya da kabuklanma benzeri belirtiler gözükebilir.

Yine aynı şekilde beşinci belirti Meme başında meydana gelebilecek yaralar ve kızarıklıklardır.

Diğer bir belirti Meme başında şişlik, ödem oluşmasıdır. Daha farklı bir tabirle portakal kabuğuna benzer bir görünüm olmasıdır. Son olarak Memede bir büyüme, asimetrik bir şekil bozukluğu ve renginde değişme meydana gelebilir.

İşte sizler için Meme kanserine ilişkin bazı belirtileri paylaştık. Bu belirtiler ışığında Memenizi belli bir düzen içinde kontrol etmelisiniz. Ve eğer bu ve buna benzer belirtileri gözlemlerseniz ve birkaç gün içinde geçmediğini fark ederseniz lütfen en kısa zamanda doktorunuza başvurunuz. Unutmayın kanser eğer erken teşhis edilirse iyileşme süreci de bir hayli kolay olur.

Meme Kanseri Tedavisi

Tedavi sürecinde hastanın bu hastalığa ilişkin ve tedavi yöntemine ilişkin neredeyse her şeyi öğrenmesi gerekir. Gerek fiziken gerek ruhen kendilerini daha hazırlıklı hissederler. Meme kanseri karşısında daha güçlü bir şekilde ayakta dururlar. Bu süreçte her şeyi öğrenmeye çalışan kadınlar daha mücadeleci olurlar. Ve tedavi sürecinde akıllarında oluşabilecek hangi tedavinin önerildiği, önerilen tedavinin risklerinin ve yan etkilerinin ne olduğu, tedavi sürecinde günlük yaşantılarının nasıl etkileneceği gibi soruları doktorlarına sormalarında yarar var. Bu süreçte en önemli faktörlerden biri Kanserin evresine göre tedavi yapmaktır.

Diğer kanser türlerinde olduğu gibi erken tanı tedavi süresinde çok önemlidir. Bunun için 20 yaşından sonra her kadının mutlaka elle tedavi yöntemini uygulaması ve belirli aralıklarla uzman kontrolünden geçmesi lazım. 

Kanserin diğer türlerinde olduğu gibi Meme kanserinde de farklı evreler vardır. Ve tedavi sürecinde de bu evrelere göre farklı tedavi yöntemleri uygulanır.

Kanser tedavisi lokal tedavi ve sistematik tedavi olarak ikiye ayrılmaktadır. Ameliyat ve radyoterapi lokal tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. Bu yöntemde amaç kanserli hücreleri ortadan kaldırmak, yok etmektir. Kanserli hücrelerin vücudun başka bölümlerine sıçradığı durumlarda kontrol etmek amaçlı da uygulanabilir.

meme-kanseri-3

 

Kemoterapi, hormon tedavisi ve biyolojik tedavi sistematik tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. Genellikle lokal tedaviden önce yani radyoterapi ve ameliyattan önce sistematik tedavi uygulanmaktadır.

Meme kanserinde ilk olarak Memede oluşan tümör Meme alınmadan temizlenerek yok edilir. İlk evrede Memenin alınmaması için gereken tüm müdahaleler yapılır. Eğer durum ciddi ve ilerlemiş ise Meme alınır fakat silikon yöntemi ile kişiye estetik müdahale yapılabilir. Böylelikle kişinin moral olarak ve psikolojik olarak kendini iyi hissetmesi de sağlanır.

Şimdi de sizler için bir de Meme kanserinde ameliyat yöntemini daha detaylı incelemek istiyorum. Bazı ameliyatlarda Meme alınmazken bazı ameliyatlarda Meme alınmak durumundadır.

Parsiyel Mastektomi:

Bu yöntemde Memedeki kanserli hücreler temizlenir. Fakat Memenin kendisi alınmaz. Bu ameliyat türünde Memede kanserli hücre kalma riskine karşın ameliyattan sonra radyoterapi tedavisi uygulanmaktadır.

Mastektomi:

Bu yöntemde ise Meme koltuk altı bezleri de dahil olmak üzere alınır.

Yapılan bazı araştırmalara göre 1. ve 2. evre Meme kanserinde Memenin alınmadan yapılan ameliyatların yeterli olabileceği görülmektedir. Birçok uzman kişinin önerisine göre tedavi sürecinde olumlu veya olumsuz neredeyse bütün detayları öğrenmek ve buna hazırlıklı bir şekilde mücadele etmek tedavi sürecini kolaylaştırıcı bir şeydir.

Daha Çok Kimlerde Görülür?

Meme kanseri çoğunlukla kadınlarda görülmektedir. Ülkemizdeki yanlış algılardan bir tanesi sadece kadınlarda görüldüğüdür. Ama Meme kanseri erkeklerde de görülebilir. Yapılan çalışmalar Meme kanseri hastalığına yakalanan her 100 kadına karşılık 1 erkekte de bu hastalığın görülebileceği sonucu çıkmıştır. Meme kanserinde birçok faktör rol almaktadır. Yaş, genetik ve çevresel faktörler, erken adet ya da geç menopoza girmek gibi farklı faktörleri vardır.

-Yaş Faktörü: Yaş ilerledikçe Meme kanserine yakalanma riskinizde gitgide artmaktadır.

-Genetik Faktörler: Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda vücudumuzda Meme kanseri ile ilgili 2 tane genin olduğu görülmüştür. Meme hücrelerinin normal olarak gelişmesini bu genler sağlamaktadır. Bu genlerde meydana gelebilecek bozulmalarda ve mutasyonlarda ne yazık ki kansere yakalanma ihtimali de artmaktadır. Bu da o genin nesilden nesile aktarılarak kanser riskini arttırmaktadır. Ama Meme kanserine yakalanmış insanları incelediğimizde birçoğunun ailesinde daha önce Meme kanserinin yaşanmadığını da görürüz.

-Çevresel Faktörler: Yediğimiz yemekler, sigara içip içmeme durumu, Spor yapıp yapmadığımız, etrafımızdaki kimyasal etmenler gibi birçok çevresel etmen vardır. Ve bunlar birçok hastalığı tetikleyebilmektedirler. Kanserde de çevresel faktörler geçerli olabilir. Araştırmacılar bu konuya ilişkin bir sürü çalışma yürütmektedirler. Fakat henüz bu konuya ilişkin net bir şey bulunmamaktadır.

-Adet ve Menopoz Faktörü: Eğer bir kadının adet başlangıç zamanı 12 yaşından önce ise veya menopoza 50 yaşından sonra girdiyse maalesef ki Meme kanserine yakalanma riski artıyor demektir.

Bunlar dışında birçok faktör daha Meme kanserini etkilemektedir. Örneğin yediğiniz besinlerde kullanılan yağ çeşitleri de kanseri etkileyen faktörler arasındadır. Genç yaşta doğum yapmış olmak ya da daha önce hiç doğum yapmamış olmak, alkol alıyor olmak gibi farklı birçok faktöre sahiptir.

Kanserde en önemli noktalardan biri bu konuda bilgili olmak, öğrenmeye açık olmaktır. Kansere yakalanmış olsanız bile bu sizin birkaç ay ömrünüz kaldığı anlamına gelmemektedir. Bu konudaki bilgileriniz ışığında kansere yakalanma riskinizi azaltabilir, erken teşhis etme imkânı elde edebilirsiniz.

Bir önceki yazımız olan Ketojenik Diyet/Beslenmede Merak Edilenler başlıklı makalemizde keto diyeti ve ketojenik beslenme hakkında bilgiler verilmektedir.

Yorum Yap