Kronik Yorgunluk Sendromu Performansı Düşürüyor.

Kronik Yorgunluk Sendromu Nedir?

Kronik yorgunluk sendromu, kişinin gün içerisinde vücudunun ihtiyacı kadar dinlenme eylemini gerçekleştirmesine rağmen, sürekli şekilde yorgunluk halinde olmasıdır. Bu yorgunluğun boyutu, gün içerisindeki işlerde gösterilen performansın azalmasını, kişinin kendini sebepsiz şekilde halsiz hissetmesini tetikleyen psikolojik bir sorundur. İleri seviyelere ulaştığında hastaların günlük rutin ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak derecede yorgunluk hissi yaşamasına neden olmaktadır. Genellikle bu psikolojik rahatsızlık yoğun iş temposu geçiren, stresli süreçler atlatan ve uzun süreli mesai saatlerinde çalışan personellerde yaygın olarak görülmektedir.

 

Modern Çağın hastalığı olarak görülen kronik yorgunluk sendromu, psikolojik bir rahatsızlık olmasının yanı sıra fiziksel ve zihinsel fonksiyonları da etkileyen boyutlara ulaşabilmektedir. Duygusal anlamda yorgunluk ve bitkinlik, devamlı olarak ilerleyen mutsuzluk hissi kronik yorgunluk sendromunun semptomlarındandır. Yaşam standartlarına etki edebilmesi sebebiyle ciddiye alınması ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Uzman bir görüş tarafından kontrolünün sağlanması ve hastalığın atlatılması için verilen tedavi programlarına sadık kalınması gerekmektedir.

kronik-yorgunluk-sendromu-4

Kronik Yorgunluk Sendromunu Tetikleyen Sebepler Nelerdir?

Kronik yorgunluk sendromunu tetikleyen sebepler, stresli ve yoğun bir hayat temposunu içermektedir. Asıl nedeninin hala gizemini koruması sebebiyle her geçen gün daha sık görülen bir rahatsızlık haline gelmeye başlamıştır. Yaş aralığı kitlesini 30-60 yaş arası bireyler oluşturmaktadır. Günlük rutinlerin uzun saatler boyu devam ettirilmesi ve zorlu şartlarda ilerleyen çalışma hayatı gibi koşullar kronik yorgunluk sendromu için tetikleyici nitelik taşımaktadır. Genel olarak meslek hastalıklarından biri olarak görülen ve çalışma şartlarından kaynaklı vücut direncinin düşmesi, kişinin anormal seviyede yorgun ve mutsuz hissetmesine yol açmaktadır. Bu koşulların yanında uyku düzensizliği, sağlıksız ve yetersiz beslenme gibi durumlarda yorgunluk hissini arttırabilmektedir. Özellikle bireyin uykusunu alsa dahi kendini yorgun ve bitkin hissetmesi bu sendrom için görülen yaygın şikayetlerdendir.

Hayat kalitesine direkt olarak etkide bulunabilen bu sendrom, anlık şekilde fark edilememektedir. Genel olarak uzman bir görüşe başvuran hastaların 6-7 aylık bir süreçten sonra ciddi boyutta etki görmeye başladıkları saptanmıştır. 1-2 Hafta devam eden ve yoğun tempodan dolayı üzerinde durulmayan belirtiler, ilerleyen dönemlerde hastalığın boyut kazanmasını tetiklemektedir. Hastalığın başlangıç seviyesinde fark edilmesi büyük önem taşır. İleri seviyelere ulaşan kronik yorgunluk sendromu, beraberinde farklı hastalıkları da tetikleyebilme ihtimali taşıdığı için tedavi süreci de doğru orantılı şekilde uzayacaktır. Bu sebeple semptomlarını fark eden bireylerin, genel kontrol için dahi olsa doktora başvurması gerekmektedir. Üzerinde durulmadığı her gün, tedavinin sürmesi için gereken sürecin artması demektir.

Diyabet hastalığı

⦁ Böbrek rahatsızlıkları

Vitamin eksiklikleri

⦁ Anemi (Kansızlık)

⦁ EBV ve HIV benzeri virüsler

⦁ Karaciğer rahatsızlıklar

⦁ Romatizma

⦁ Bağırsak sistemi rahatsızlıkları

Anksiyete bozukluk

⦁ Yoğun iş temposu

şeklindeki hastalık ve yaşam şartlarına sahip kişilerde yaygın olarak kronik yorgunluk sendromu semptomları görülmektedir. Bunun sebebi, bu rahatsızlıkların direkt olarak vücut direncine, bağışıklık ve vücut sistemlerine etki etmesidir. Direnci düşük olan hastalar yorgunluk ve dinlenmenin yetmemesi gibi sorunlarla karşılaşabilmektedir.

 

Kronik Yorgunluk Sendromu Belirtileri Nelerdir?

kronik-yorgunluk-sendromu-3

Kronik yorgunluk sendromu belirtileri, genel olarak kısa dönemde gerçekleşen yorgunluk haliyle benzer nitelikte görülmektedir. Her yorgunluk ve mutsuzluk hali elbette bireylerin bu sendroma yakalandıkları şeklinde bir bilgi vermez. Yorgunluk hissinin uzun süreler boyunca devam etmesi, uzun saatler boyu dinlenilse dahi bu hissin azalmaması başlıca belirtilerdendir. Bununla birlikte bazı hastalarda karın ağrısı, mide bulantısı gibi şikayetler de saptanabilmektedir. Kronik yorgunluk sendromu belirtileri en sık görülen şekliyse sıralanırsa;

⦁ Sürekli uyku eğilimi ve yorgunluk hali

⦁ Boğaz bölgesinde ağrı

⦁ Kas ve eklemlerde yorgunluk ve devamında ağrı

⦁ Karın ağrısı

⦁ Mide bulantısı ve akabinde kusma durumu

⦁ Fark edilecek şekilde gerçekleşen unutkanlık problemi

Bağışıklık sisteminin direncinin azalması

⦁ Uyku düzensizliği

⦁ Bağırsak sistemi bozuklukları

⦁ Psikolojik olarak sürekli mutsuzluk ve kaygılanma hali

Depresyon

Psikolojik bağlamda depresyon dışında, hastanın sosyal çevresinde eskisi kadar aktif olmaması, iş ilişkilerinde bağlarının kopması ya da zayıflaması gibi etkenler de kronik yorgunluk sendromunda görülen semptomlardır. Kişini bir eylemde bulunurken fiziksel ve mental olarak olması gerekenden fazla yorgunluk hissetmesi veya normal şartlarda etkilendiğinden daha üst seviyede etkilenmesi gibi belirtiler bu sendromu tetiklemektedir.

 

Kronik Yorgunluk Sendromu Teşhisi Nasıl Konulur?

Her ne kadar başlıca belirtilerle hastanın farkındalık oluşturabilmesi mümkün olsa da, kronik yorgunluk sendromu teşhisi, uzmanlar tarafından kesin ve net şekilde belirlenebilmektedir. Çeşitli tanı testleri ve gereken muayeneler sonucu bireyin bu sendroma sahip olup olmadığı tanısı konmaktadır. Psikolojik rahatsızlıklar bünyesinde değerlendirilmesi sebebiyle tanı şüphesi taşıyan bireylerde sadece fiziksel muayeneler değil, ruhsal anlamda da test ve muayeneler uygulanmaktadır. Bireyin yaşam kalitesi ve koşulları, günlük rutinleri, geçmişte yaşadığı travma ve sorunlar, sendromun teşhisinin konulması için gereklidir.

Uzmanların verdikleri karar neticesinde kan tahlilleri ve teknolojik görüntülemeler uygulanarak hastalığın altında farklı bir sebebin olup olmadığı kontrol edilmektedir. Altında yatan farklı bir semptom ya da rahatsızlık belirtisi görülmediği takdirde kronik yorgunluk sendromu tanısı konulmaktadır. Tanı sonrası bir diğer adım olarak da tedavinin hangi şartlarda ilerleyeceği şeklindedir. Tedavi uygulamasına geçilmeden önce hastanın hangi şartlarda günlük rutinini geçirdiğinin ve bu rutini hangi koşulların etkileyeceğinin takip edilmesi gerekmektedir. Psikiyatrist ve daha birçok farklı bölüm uzmanlarının ortak olarak aldıkları karar neticesinde tedavinin koşulları belirlenmektedir.

kronik-yorgunluk-sendromu-2

Kronik Yorgunluk Sendromunun Tedavisi Nasıl Yapılır?

Merkezinde yatan sebeplerin teşhisi henüz tam olarak belirlenemediği için kronik yorgunluk sendromu tedavisi için kesin bir yöntem bulunmamaktadır. Kişinin yaşam kalitesine göre farklı farklı hazırlanan programlarla tedavi sürecinin ilerlemesi hedeflenmektedir. Hastalığın hangi boyutlarda olduğu, hasta üzerinde ne tür etkiler gösterdiği gibi unsurlar, tedavi yöntemi için belirlenecek programın şekillenmesine zemin oluşturmaktadır. Bu sendromun tedavisinde doktordan çok hastaya iş düşmektedir. Her şeyden önce hasta psikolojik anlamda kaliteli bir hayat geçirmeli, tedaviyi istemeli ve kabul etmelidir. Stresli hastaların bu durumla mücadele etmesi, hastalığın daha kısa sürede sonuç vermesiyle doğrudan ilişkilidir. Tedavi başlangıcında öncelikli olarak hastanın hangi sebeplerden dolayı hastalığı nüksettiyse bu sebeplerin azaltılması veya ortadan kaldırılması amaçlanır. Yoğun iş temposundan kaynaklandığı tespit edildiyse çalışma saatlerinin azaltılması, psikolojik bir durumdan kaynaklı ise çeşitli terapilerin ve ilaçların sağlanması ön görülür.

Bağışıklık sisteminin ve vücut direncinin sağlanması için gerekli ilaçların temin edilmesi istenmektedir. Uyku düzenini düzenleyici tedavi ya da ilaç kullanma gibi yöntemler de uygulanmaktadır. Psikolojik olarak hastanın kendini olumlu düşüncelere adapte etmesi ve stresten kaçınması beklenir. Kendisini rahatlatacak egzersiz veya aktivitelere yönelmesi, kendine vakit ayırması, sosyalleşmesi gibi psikolojik tedavilerle hastanın durumu kontrol altına alınmaktadır. İlerleyen zamanlarda hastanın sürekli yorgunluk haliyle başa çıkabilmesi adına, günlük dinlenme süresinin yavaş yavaş azaltılması, istemediği ya da zorunda olduğu durumları bir anda yapmamak kaydıyla bölümlere ayırarak yapmasının sağlanması şeklinde tedavi adımları mevcuttur. Bunun yanında hastanın aile ve sosyal çevresiyle vakit geçirerek kendini mutlu ve enerjik hissetmesi, olumsuz düşüncelerin edinilebileceği ortamdan uzak durması gibi tavsiyelerde uzmanlar tarafından verilmektedir. Kronik yorgunluk sendromu belirtisi gösteren bireylerin, rutin kontrole gitmeleri tavsiye edilmektedir.

 

 

 

Bir önceki yazımız olan Lavantanın Sağlığa Faydaları başlıklı makalemizde lavanta çayı, lavanta sabunu ve lavanta yağı hakkında bilgiler verilmektedir.

Yorum Yap