D Vitamini Eksikliğini Dikkate Alın

D vitamini, Kalsiferol olarak adlandırılan ve yağda çözünen bir vitamin çeşididir. Karaciğerde depolanır. D2 ve D3 formunda bulunur.

Kalsiyum ve fosfor elementlerinin emilim ve kemiklerde depolanmasında büyük rol oynayan bu vitamin, kanın kalsiyum ve fosfor düzeyini de kontrol eder. Bu nedenle vücutta bulunan bu vitaminin seviyesinin düzeyi önemlidir.

Kemik ve dişlerin gelişimi, kas işlevleri ve denge için de gerekli olan vitamin D’nin normal sınırlarda tutulması aynı zamanda yaşlı bireylerde görülen düşme kaynaklı kemik kırıklarının belli oranda azaldığı tespit edilmiştir.

d-vitamini-2

Dişlerin gelişiminde aktif rol oynayan D vitamininin eksikliğinde; vücut, dişler ve kemiklerden kalsiyum çekmeye başlar, bu da dişlerin ve kemiklerin daha hassas ve zayıf olmalarına neden olur. Yani sadece dişlerinizi fırçalamanın ve düzenli aralıklarla diş ipi kullanmanın dişleri sağlıklı kılacağı düşüncesi tam olarak doğru değildir. Dişleri fırçalamanın yanı sıra D vitaminine de ihtiyaç vardır.

D vitamininin, yaşlılarda bilişsel işlev kaybı, diyabet, multiple skleroz, romatizmal hastalıklar ve bazı kanser türlerine karşı koruyucu olabileceği belirtilmektedir.

0-1 yaş arası bebeklerde en az 400 ünite (IU), 1 yaş üstü çocuklarda 600 ünite verilmesi önerilir. Ancak kandaki seviyesinin 30ng/ml civarında seyretmesi için ortalama 1000 ünite günlük D vitamininin alınması gerekir. Kandaki D vitamininin seviyesi 25 OH D VIT taramasıyla yapılabilir.

D VİTAMİNİ KAYNAKLARI

En temel kaynağı güneş ışınlarıdır ve Ultraviyole B ışınlarının cilde temasıyla gerçekleşen metabolik olaylar sonucunda D vitamininin üretimi sağlanır. Bu nedenle her gün yaklaşık 20 dakika güneşlenmenin yeterli D vitamini üretimi için gerekli olduğu saptanmıştır.

d-vitamini-3

Aynı zamanda balık türlerinden uskumru, ton balığı ve somon, yumurta sarısı, yulaf, mantar, maydanoz gibi ürünlerde D vitamini bulunan besinler olarak gösterilmektedir.

D VİTAMİNİNİN EKSİKLİĞİNDE GÖRÜLEN BELİRTİLER NELERDİR?

D vitamininin eksikliği vücutta birçok hastalığa neden olabilmektedir. Genel belirtiler,

D VİTAMİNİN EKSİKLİĞİ HANGİ HASTALIKLARA NEDEN OLUR?

Kemik erimesi ve kemik hastalıkları: Çocuklarda raşitizm, erişkinlerde kemik yumuşaması denilen osteomalazi ve yaşlılarda osteoporoz adı verilen kemik erimesi sıklıkla görülmektedir. Raşitizm, büyüme geriliği, göğüs kemiğinde deformasyonla, el ve ayak bileklerinde kalınlaşma ve bacaklarda kemiklerin zayıflığından kaynaklı eğrilik ile karakterize bir kemik hastalığıdır.

d-vitamini-4

Kemik erimesiyle birlikte kemik ağrısı, halsizlik görülür ve kemiklerin tekrar güçlenmesi açısından kalsiyum, fosfor, D vitamini, omega-3, potasyum içeren besinlerin tüketimi son derece önemlidir.

Diyabet ve kalp hastalıkları: D vitamini eksikliği, koroner kalp hastalıkları, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon, diyabet ve inme (serebrovasküler hastalık) gibi ölümlere neden olabilecek hastalıkların nedeni olabilmektedir.

Kanser: Kanser ile D vitamini eksikliği arasında bağlantı olabileceği çalışmalarla tespit edilmiştir. Özellikle meme kanseri ile bir bağ olabileceği düşünülmektedir. Meme kanseri olan bireyin kandaki D vitamin oranını 50ng/ml sınırının üzerine çıkarması kanser seyrini pozitif yönde değiştirdiği ve tedaviyi olumlu yönde etkilediği görülmüştür. Meme kanserinden sonra, akciğer, kolon ve prostat kanserleri ile arasında da ilişki bulunmuştur. Kanser hastalarının D vitamin oranı düşükse kanserin prognozunun daha kötü seyrettiği çalışmalarda görülmüştür.

Diş problemleri: Diş çürükleri, diş minesinde çatlamalar, aşınmalar, diş etinin zarar görmesi ciddi diş problemleri arasındadır. Diş çürükleri; ağız kokusu, kemik erimesi, diyabet, kalp damar hastalıkları riskini artırır.

HAMİLELİK VE D VİTAMİNİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

Hamilelik döneminde hem anne adayının hem de bebeğin sağlığı için D vitamininin alımı son derece önemlidir. Anne karnındaki bebeğin kalsiyum gereksinimini anne karşılamaktadır ve dolayısıyla yetersiz D vitamininin alımında kalsiyum dengesi sağlanamamaktadır. D vitamininin eksikliğinde bebeğin kemiklerinde zayıflık, bıngıldağının kapanmaması, diş çıkmasındaki zayıflık ve kalıcı hasarlar meydana gelebilmektedir. Doğum sonrası D vitamini takviyesiyle de tam olarak düzeltilememektedir. Araştırmalara göre D vitamini eksik olan hamile bayanlarda sezaryen ile gerçekleşen doğum oranı arasında doğru orantılı bir ilişki vardır.

KİMLER RİSK ALTINDADIR?
  • Yaşlılar
  • Kortizon kullananlar
  • Kapalı ortamlarda çalışanlar ve kapalı giyinenler
  • Yüksek faktörlü koruyucu krem kullananlar
  • Gebelik ve emzirme döneminde olanlar
  • Karaciğer ve böbrek hastalığı olanlar
  • Diyabet hastaları
  • Açık tenli bireyler olarak sıralanabilir.
NASIL DEPOLANIR?

Güneş ışınlarından faydalanmayı unutmayın. Her iki diz altı ve her iki kol çıplak olacak şekilde güneşlenmek oldukça önem arz etmektedir. Açık tenli bireyler için 15-20 dakika yeterliyken, koyu tenli bireylerin yaklaşık 45 dakika kadar güneş ışığı altında kalmaları önerilmektedir.

Somon, sardalye, ton balığı, uskumru gibi yağlı balık türleri D vitamininin zenginliği açısından önemli bir kaynaktır. Kendiliğinden yetişmiş ve güneş gören mantar türleri de D vitamini içermektedir. Ancak besinler tek başına gerekli D vitamininin dozunu sağlamada yeterli değildir.

Düzenli uyku gereklidir. Günde 5 saatten daha kısa süre uyuyanlarda D vitamininin düzeyinin daha düşük seviyede olduğu çalışmalarla kanıtlanmıştır.

D vitamin düzeyinizi belirli aralıklarla kontrol ettirmeyi unutmayın. Herkesin günlük doz ihtiyacı farklıdır ve mutlaka hekimle işbirliği içerisinde olmak gerekir.

YÜKSEK D VİTAMİNİ SEVİYESİNİN ZARARLARI

D vitamininin fazlası bireylerde zehirlenmelere yol açabilir. Doku ve organlarda yüksek miktarda kalsiyum depolanabilir ve bunun sonucunda böbrek taşı, tansiyon yüksekliği, kan kalsiyum oranı artışı, böbrek ve kalp yetmezliğine bağlı ölümler görülebilmektedir. Erken zehirlenme belirtileri kemik ağrıları, halsizlik, kabızlık, mide bulantısı, kusma, düzensiz kalp atışı, susuzluk şeklinde ortaya çıkarken, kronik zehirlenme belirtilerinde ise cilt kaşıntısı, idrarda bulanıklık, ışığa duyarlılık, cinsel isteksizlik şeklinde ortaya çıkmaktadır.

D VİTAMİNİ İÇEREN BESİNLER HANGİLERİDİR?

Somon Balığı

Somon balığı, çok güçlü bir D vitamini kaynağıdır. D vitamini içeren besinler arasında Ulusal Gıda Kompozisyonu Veri Tabanı verilerinde 100 gramlık somon balığının 361 ila 685 IU arasında D vitamininin olduğu açıklanmıştır. Doğal somon balığının çiftlik somon balığı yerine 2 kat daha fazla D vitamini içerdiği de unutulmamalıdır.

Ton Balığı Konservesi

Konserve ton balığının 100 gramlık bir porsiyonunda 236 IU yani günlük önerilen dozun yarısı kadar D Vitamini bulunmaktadır. Haftada en az bir ya da iki kez ton balığı konservesi tüketerek vücudumuza D vitamininin kazandırılması mutlaka gereklidir.

Yumurta Sarısı

Deniz ürünleri tüketmeyenlerin alternatif olarak tüketebileceği D vitamini içeren besinler arasında yumurta sarısı bulunmaktadır. D vitamini bakımından zenginleştirilmiş yemle beslenen tavukların bir yumurtasının sarısında 6.000 IU D vitamini vardır ve bu oranda oldukça yüksek ve faydalıdır. Bu nedenle D vitaminli yem ile beslenen tavukların yumurtalarını tüketmek eğer mümkünse öncelikle tercih edilmelidir.

Portakal Suyu

Kahvaltıda tüketeceğiniz bir fincan doğal sıkılmış portakal suyu sayesinde güne günlük önerilen D vitamini alım miktarının %3 ü oranında başlamanız mümkündür. Hem alımının kolay hem de daha ulaşılabilir bir gıda olması ile yoğunlukla tercih edilmektedir.

Mantar

Mantarlar güneş ışığı aldıklarında D vitaminini üretirken kültür mantarı türleri vitamin D açısından fakirdir. Doğada yetişen mantarların 100 gramlık bir porsiyonunda 2,300 RDI D vitaminleri vardır. Bu nedenle güneş ışığı alarak yetişen mantarların mineral ve vitamin açısından ne kadar zengin oldukları ortaya çıkmaktadır.

 

Bir önceki yazımız olan Egzama Hakkında Ne Biliyoruz? başlıklı makalemizde egzama eldiveni, egzama hangi bölgelerde görülür ve egzama için neler yapılmalıdır hakkında bilgiler verilmektedir.

Yorum Yap